Saç dökülmeleri kaça ayrılır?
Genel olarak 2’e ayrılır;
1. Skar bırakmayanlar; kıl folikülünü öldürmeyen ve tekrar saç çıkma şansı olanlar
2. Skar bırakanlar; kıl folikülünü öldürerek, o bölgeden tekrar saç çıkma olasılığını ortadan kaldıranlar
I. Skar bırakmayan (geri dönüşümlü) saç dökülmeleri hangileridir?
1. Androgenetik alopesi (erkek/kadın tipi saç dökülmesi)
En sık görülen saç dökülmesi tipidir. 70 yaşının üzerindeki erkeklerin %80’inde, kadınların %40’ında görülür.
Nedeni nedir?
Genetik yatkınlık ve androjenik hormonlardır. Ailesinde ve/veya yakın akrabalarında benzer şekilde saç dökülmesi olan kişilerde ergenlik dönemine girip de androjenik hormonların salgılanmaya başlmasıyla birlikte herhangi bir yaşta başlayabilir. Bu hastaların kanında androjenik hormon seviyelerinde yükseklik olması beklenmez.
Nasıl ortaya çıkar?
Androjenik hormonların (dihidrotestosteron) etkisiyle saç tellerini yapan kıl folikülleri giderek küçülmeye başlar (minyatürleşme), dolayısıyla kalın ve uzun saç tellerinin yerini zamanla ince ve kısa, halk arasında “ayva tüyü” olarak adlandırılan saç telleri alır. Günlük dökülen saç sayısında belirgin artış olmadan, zaman içinde saçlar gitgide incelir ve seyrekleşir.
Sadece erkeklerde mi görülür?
Her iki cinste de görülebilir çünkü daha düşük seviyelerde olsa bile kadınlarda da androjenik hormonlar vardır. Ancak her 2 cinste görünüşü farklıdır. Erkeklerde alnın yan taraflarına gelen saçların seyrelip dökülmesiyle ön saç çizgisinde yan taraflardan geriye doğru çekilme ve/veya tepe bölgesinde seyrelme ile dikkat çeker. Kadınlarda ise ön saç çizgisi etkilenmez, tepe bölgesinde en belirgin olmak üzere genel bir seyrelme görülür. Genel olarak saç kaybı kadınlarda erkeklere nazaran daha az olur.
Dökülme şiddeti neye göre değişir?
Dökülmenin şiddetini esas olarak belirleyen kişinin genetik yatkınlığıdır (kalıtsal mirası).
Tedavisi mümkün müdür ve ne zaman başlanmalıdır?
Tedavide amaç küçülmüş/minyatürleşmiş kıl foliküllerini büyüterek tekrar kalın ve uzun saç telleri yapmalarını sağlamaktır. Minyatürleşen saç folikülleri belli bir süre sonra tamamen yok oldukları için tedaviye ne kadar erken aşamada başlanırsa, o kadar daha iyi sonuç alınır. Tedavide saç çıkmasını uyaranlar, hormonların saç dökücü etkisini bloke edenler ve diğer farklı yöntemler kullanılır. Bugünkü tıbbi veriler ışığı altında her hastada minoksidil solüsyon tedavisi mutlaka kullanılmalıdır.
2. Alopesi areata (saç kıran)
Oldukça sık görülen (%1-2), bölgesel ya da yaygın dökülmeye yol açan bir hastalıktır.
Hangi yaşlarda görülür?
Her yaşta görülebilir ama hastaların yaklaşık %50’sinde çocukluk çağında başlar.
Nedeni nedir?
Otoimmün hastalıklardan (Hashimato tiroiditi, sistemik lupus eritematozus, vitiligo gibi) biridir. Yani vücudun kendi savunma hücreleri, kendi hücrelerinin bazılarını (kıl folikülleri) yabancı/tehlikeli olarak algılamaya başlar, onlara saldırır ve saç yapımı durur. Tetikleyici faktör olarak hastaların yaklaşık %50’sinde yakın zamanda yaşanmış ağır stres yaratan bir olay öyküsü vardır.
Görünümü nasıldır?
En sık görülen tipi sıklıkla ani başlangıç gösteren yuvarlak, oval şekilli bölgesel dökülmeler şeklindedir. Dökülme tek bir alanda olabileceği gibi, çok sayıda farklı bölgeyi de tutabilir. Dökülen bölgenin genişliği 1cm’den büyüktür, 6-7cm.lere ulaşabilir, hatta saçlı derideki tüm saçları dökebilir (Alopesi totalis).
Sadece saçları mı döker?
Hastalık saç dışında tüm vücut kıllarını etkileyebilir (kaş, kirpik, sakal, kol, bacak, koltuk altı gibi), hatta bazen saç ve tüm vücut kıllarını birlikte dökebilir (Alopesi universalis). Bazen hiç saç dökülmesi olmadan, sadece sakal, kaş veya kirpik dökülmesi şeklinde de ortaya çıkabilir.
Tırnaklarda değişiklik olur mu?
Hastaların bir kısmının tırnaklarında minik çukurcuklar (pitting) ortaya çıkabilir (terzi yüksüğüne benzer görünüm).
Seyri nasıldır?
Hastalık kendi haline bırakılırsa dökülen kısımlar hep saçsız şekilde kalabilir, zaman içinde başka yerlerde yeni dökülmeler olabilir ya da nadiren dökülen bölge/lerde kendiliğinden tekrar saçlar/kıllar çıkabilir (en yüksek olasılık dökülme sonrası ilk 1 yıl içindedir ve ortalama %20 civarındadır).
Tedavisi var mıdır?
Tedavi hastanın yaşı, hastalığın şiddeti ve yaygınlığı göz önüne alınarak planlanır. Her hastada mutlaka işe yarayan tek bir çeşit tedavi yöntemi olmasa da, en etkili ve emniyetli olan tedavi yönteminden başlanarak, gerekirse diğer tedavi seçeneklerine geçilir.
Hastaların dikkat etmesi gereken konular nedir?
Sarımsak, hazırlama asitli ilaçlar ve benzeri şeyleri sürmek kıl foliküllerini öldürüp, tekrar saç çıkma olasılığını ortadan kaldırabileceği için kaçınılmalıdır.
3. Telogen Effluvium
Günlük dökülen saç sayısında artma şeklinde ortaya çıkan yaygın saç dökülmesi tipidir. Halk arasında genellikle “mevsimsel dökülme” olarak yanlış isimlendirilen bu tür saç dökülmesi, erken evrelerde saçlarda belirgin seyrelmeye yol açmazken, uzun süre devam ederse saç yoğunluğunda azalmaya neden olabilir.
Nedenleri nedir?
1. Demir eksikliğine bağlı olarak gelişen anemi (kansızlık)
2. Guatr; tiroid bezinin az (hipotiroidi) ya da çok çalışması (hipertiroidi)
3. D vitamini düşüklüğü
4. Büyük cerrahi bir ameliyat geçirmek (apendisit alınması, mide, barsak, kalp ameliyatı gibi)
5. Uzun süren, yüksek ateşe yol açabilen bir hastalık geçirmek (zatüre, covid-19 enfeksiyonu gibi).
6. Doğum yapmak; doğum sonrası 3-6. aylarda başlar, genellikle 1. yılın sonunda dökülme normale döner.
7. Doğum kontrol hapları; bazı kadınlarda kullanmaya başladıktan sonra dökülmeye yol açarken, bazılarında ise
ilacı kullanmayı bıraktıktan sonra dökülme başlayabilir.
8. İlaçlar; başta epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar olmak üzere, lityum, kan sulandırıcı ilaçlar gibi pek çok ilaç
9. Sistemik lupus hastalığı; yaygın, kimi zaman da bölgesel dökülmelere, saçlarda kırılmaya yol açabilir.
10. Dengesiz beslenme, ağır diyetler; kısa sürede çok kilo verilmesine neden olan, protein ve vitaminlerden
fakir, tek yönlü sağlıksız beslenme şekli
11. Sevilen birinin kaybı, eşinden ayrılma, iş, şehir veya ülke değiştirme gibi ağır ruhsal strese yol açabilen durumlar
Saç dökülmesi ne kadar sürer?
Eğer saç dökülmesine yol açan neden ortadan kaldırılır ve/veya tedavi edilirse genellikle 3-12 ay içinde dökülme miktarı normale döner. Doğum yapmak, enfeksiyöz hastalık geçirmek ya da ameliyat olmak gibi müdahale edilemeyecek durumlarda da genellikle aynı süre içinde dökülme azalır ve normale döner.
Saçlarda şiddetli seyrelme yapar mı?
Bu tür saç dökülmesinde genel olarak saçlı derideki tüm saçların en fazla %25’inin dökülmesi beklenir. Öte yandan, aynı hastada eşlik eden başka bir çeşit saç dökülmesi (androgenetik alopesi gibi) de varsa, seyrelme çok daha belirgin hale gelebilir.
4. Anagen effluvium
Nedeni nedir?
Kemoterapi alan hastalar ve nadiren ağır metal zehirlenmeleri (selenyum, talyum, arsenik gibi) geçirenlerde görülen ani başlangıçlı, saçların hemen tamamının dökülmesine yol açan bir durumdur. Kaşları da dökebilir.
Seyri nasıldır?
Kemoterapi sonlandıktan sonra saçlar geri çıkar. Ancak, uzun süreli, tekrarlayıcı ve ağır kemoterapi ilaçları kullanılan hastaların bir kısmında bazı bölgelerde saçlar/kaşlar tamamen geri çıkmayabilir. Saçları geri çıkan hastaların saç rengi ve yapısında değişiklik görülebilir (düz saçlı birinde kemoterapi sonrası kıvırcık saçlar çıkması gibi).
II. Skar bırakan (geri dönüşümlü olmayan) saç dökülmeleri hangileridir?
Bu hastalıklarda etkilenen bölgelerde kıl folikülleri harap olur ve o alanlardan tekrar saç çıkması beklenmez. Bazı türlerinde çok erken aşamada doğru tanı konup uygun tedavi yapılabilirse, halen canlı olan foliküllerin bazıları kurtarılabilir.
En sık görülen tipi "liken planopilaris"tir. Onun dışında frontal fibrozan alopesi, diskoid lupus eritematozus, folikülitis dekalvans, disekkan selülit, Brocque’un pseudopeladı, patern tip fibrozan alopesi gibi başka tipleri de vardır.
Nasıl tanı konur?
Deneyimli bir dermatolog normal bir muayene ile saç dökülmesinin geri dönüşümlü ya da dönüşümsüz olduğunu anlayabilir. Öte yandan, geri dönüşümsüz olan saç dökülmeleri nadir görülen hastalıklardır ve görünümleri birbirlerine benzerlik gösterebilir. Bu nedenle, doğru tanı konulması için öncellikle detaylı dermoskopik muayene (trikoskopi) yapılmalı, en uygun biyopsi yerleri belirlenip, saçlı deriden örnek alınıp patolojik inceleme ile kesin tanı konmalıdır (Bakınız trikoskopik muayene).
Sadece saçlar mı tutulur?
Bazı tiplerinde kaşlar ya da diğer vücut kılları da dökülebilir, eşlik eden ağız içi ya da başka deri bulguları da olabilir. Dolayısıyla, doğru tanı koymak için tüm vücut detaylı olarak muayene edilmelidir.
Tedavileri var mıdır?
Her birinde farklı tedavi seçenekleri vardır. Genel olarak amaç erken dönemde doğru tanı koyup, en kısa süre içinde tedaviye başlayarak hastalığın diğer bölgelere yayılmasına mümkün olduğu kadar engel olmaktır.